Çoban diyor ki
"Seni güttüğüm için mutlu musun?"
"Elbette" diyor Koyun.
"Erenbous'un az önce rastladığım karikatüründe."
O zaman anlıyorum ki bütün kaygılarımın yaratıcısı, sebebi işte o koyun,güdülmekten memnun..İtilmekten, kakılmaktan ona yapılan her eziyetten öyle mutlu öyle memnun.
Şaşırıyorum.Sonra hala şaşırabildiğime şaşırıyorum.Birbirine tezat yüzlerce duygunun altında ezilip parçalanıyorum iliklerime kadar günlerdir.Ve sen sadece bakıyor musun? Bana koyun gözlerinle..Her şeyin yükünü tanrıya yüklemiş, aciz ve zavallı bir teslimiyet içinde.. Sen ahh vahh desen ne çıkar şimdi.Bu ah vahları sen ektin toprağa. Diri diri gömülen tüm bedenler eserin senin.Ve bu kangrenli eller,ayaklar koyun olmanın diyeti.
Belki diyorum bu defa anlarsın, bir kerecik yeter dersin. Bedeninde küçücük bir akıl kırıntısı vardır ve derinde bir yerde tüm olan bitene karşı çıkıp direniyordur diyorum sessizce, belki cesaretin yoktur diyorum silkelenip ayağa kalkmaya... Oysa sen yoksun.Senin varlığını gören bir çobanda yok.Öyle alışmışsın ki yok sayılmaya senin varlığın güdülmekten öteye değil.Yoksun! Fikrin yok! İsmin yok! Cismin yok! Sadece onlar var.
Şimdi kapat gözlerini uyumaya devam et.Koyun olmanın dayanılmaz hafifliği ile...
Uyu!
Uyuu...
Sabaha uyanmayı bekleme, simsiyah sonsuz bir gecedeyiz şimdi...
Soğuk ve karanlık bir gecede.
Ve artık güneşi görmeyi bekleme.
Üzücü gerçekler...
YanıtlaSilMaalesef
Sil