Ciğerlerine çektiği zehirli şehri satırlara üfledi,
Ardından bir dolu nefes daha çekti.
Şehrin en işlek caddelerinde yürüdü kalabalıklardan ayrışarak.
Çünkü ne zaman karışacak olsa yüzü kalabalıklara,aklına bir şiir gelir...
Aksi yöne ,aksi yöne gitmeli ,aksi yöne.....
İçinden mırıldanarak defalarca, aksi yöne.....kalabalıklardan,
İçinde yalan olmayan bir yerlere gitmeli...
Sonra durdu trafik lambasında,aklından bir kaç resim geçip gitti.
Kızdı zayıf isim hafızasına.
Adını hatırlayamadığı yüzler aklından geçip gittiler işte,
Seslenemedi ardından hiçbirinin.
Ciğerlerine çektiği zehirli şehri geceye üfledi,
Siyah simsiyah bir şehri,simsiyah bir geceye var gücüyle.
Sonra korktu mütemadiyen ıslıkla çaldığı şarkının notalarından yine,
"-Mazi kalbimde bir yaradır,bahtım saçlarımdan karadır,beni zaman zaman ağlatan işte bu h........"(Seyyan Hanım)
Savurdu simsiyah saçlarını simsiyah geceye,
Bir ıslık tutturdu ,usulca karıştı kalabalıklara..
Ayrışamadı yalanlardan!
Biriktiriyorum/
Görsel : Bir fotoğraf sergisinden. Jan Grarup.. Savaş Gülü.
Musul savaşının bir duvara bıraktığı izler.
"Ciğerlerine çektiği zehirli şehri... üfledi" Bu dize çok güzel. Dizenin ardından destan bile yazılır. Öyle üretmeye açık... Emeklerine sağlık :)
YanıtlaSilİlham verdiyse kullanabilirsiniz o dizeyi,bundan mutlu olurum :)
YanıtlaSilsonra ne yaptı? :)
YanıtlaSilKarıştı yalanlara
Sil